Nicedir yazamadım, bu arada neler oldu hayatta? Beycik’ten Belen’e taşındık. Eksiklerimiz bitmek bilmiyor ama Belen’de hayat nihayet başladı 🎉🎉.
Beycik bizim yolumuzu Antalyaya çeviren ve gönül bağı kurduğumuz bir yer. Bizim için önemli yani, kendimden epey duygulanmayı ve Beycik’e dörtlükler yazmayı bekliyordum, olmadı. Belki kendi evimize çıkıcak olmanın heycanınından, belki de artık o eski tadının kalmamasından.. Kusura bakma sevgili Beycik, arada görüşürüz elbette ama şimdilik hoşçakal 👋.
Aylardır uzun ve yorucu bir süreçtir gidiyor, aylaklığa özlemim gittikçe artıyor 😊. Nihayet emekler sonucunu verdi, evimiz bitti veee burada ilk gecemizi geçirdik. Müthiş huzurluyum, gözüm sadece doğa gördüğü için, kendi tasarımımızda yaşayabildiğimiz için şükran doluyum.
Bu süreçte öğrendiklerim;
- Gelen işçi/usta, öncekini eleştirir; aldırmamalısın.
- Gelen işçi/usta, evin yerini/manzarasını/ebatını vs beğenmez; aldırmamalısın.
- Hayırlı olsun demeyen herhangi birinin yorumunu/sorunusu ciddiye almamalısın (ne yazık ki çoğu insan bu nezakette ve mutlulukta değil)
- Herkesin bu konuda bir yorumu vardır, herkesin dediğini de ciddiye almamalısın.
- Ev yaptırmak çok ilgi çekici bir konudur, özellikle de maliyeti 😆
- Evde eşya yokken küçük gibi gelir, endişeye gerek yok.
- Vakit nakittir, nakdi hesaplarken vaktini boşa harcamamalısın. Yani 3’e 5’e bakma!
- Ev yapana Allah yardım eder.
- Sezgilerine güvenmelisin.
- Hayal kurmayı bırakma, unutma ki; istikrarlı hayal hakikattir 😎
İlk günlerimin ardından şu da söylemeliyim; araziye olabildiğince az müdehale etmek doğru bir kararmış, ‘önce bir düzlet’ dayatmasını dinlememekle iyi yapmışız. Gözümüz boz toprak görecekti ve bitmek bilmez iş listemizin ilk sırasına etrafı yeşillendirmek gelecekti. Epey işten de yırtmışız farkettirmeden 😊.
Tarihe düştüğümüz not hava kalmasın dedim ve Belen’e yerleşme kararını aldığımız gün çektiğimiz videoyu ekledim;
Tabi bir de gündemde, ayak parmağımın kırılması vardı. Titizlenip, özel hastaneye gittim ama hata etmişim. Bir daha kırığım olursa araştırıp kırıkçı/çıkıkçıya gidicem. Lazım mıydı bilemiyorum, başta dizime kadar alçıya aldı, üstelik yamuk kaynadı kemik. Ben ‘koskoca doktor, alt tarafı bir parmağa ne yapılacağını bilir’ diye düşünmüştüm. Bu olaydan çıkardığımsa, kendi sağlığımı, önüme gelen doktora emanet etmemeliyim! Ve elbette çok çok şükür etmeliyim sağlığım için; ne zormuş sakatlık, hareket kısıtlaması!
Bir yandan hayatın bu yönünü de deneyimlediğim için memnunum ama rahat rahat yürümeyi, koşmayı da çok özledim.
Hadi inşallah yakında Belen semalarında koşmaya başlarım 🤗