Rota : Ovacık – Kirme
Süre: 7 saat
Zorluk : tırmanma kısmı zorlasa da iniş rahat
Perşembe akşamı adam gibi adam Erdem ve sürprizlerin insanı Burçin’in bizi uğurlaması ile yolculuğumuz başladı. Sabah Fethiye otogarında inip erzaklarımızı alıp dolmuş ile Likya yolu başlangıcı olan Ovacık’a saat 10 gibi geçtik. Daha yarım saat geçmeden tırmanış patikaları başladı. Vazgeçme ihtimali olanlar çok geç olmadan kararlarını versinler diye parkur buradan başlamış olabilir. Bu parkur keçilere göre düzenlenmiş, yerlerdeki kalıntılardan da keçilerin favori mekanlarından olduğu belli oluyordu. Güneşin yükselmesi ile yürümek dayanılmaz olunca bir ağaçın altında 2 saat mahsur kaldık. Bu esaret sırasında böcekler aleminden Süslü Cevdet, Sıska Selim, Pala Remzi ve Kibar Feyzo ile tanıştık.
Yola devam edince inşaat halinde koyunlara tahsis edilmiş vilların yanından geçtik. Nedenini anlamadık ama bizi görünce şiddetle işemeye başladılar 😯. Belkide bu koyun dilinde hoş geldin gibi bir şeydir, bilemiyorum. Yürümeye devam ettik ve bizim için bir vaha olan Kozağaç’a ulaştık. Birkaç haneden oluşan bu köy buz gibi çeşmesi ile gönüllerimizi fethetti. Daha yarım gündür yolda olmamıza rağmen suya fındık görmüş sincap gibi saldırdık.
Küçük bir el ayak bakımından sonra yürümeye devam ettik. Yol üzerinde en güzel manzaralar ne yazık ki arılara ayrılmış, kamp kurma isteğimiz kursağımızda kaldı. Akşam 7 gibi Kirme’ye vardık. Devam edecek gücümüz ve vaktimiz kalmadığı için bu güzel köyde çadır kurmaya karar verdik. Sağolsun köy halkı da bize yardımcı oldu, köyün harap halindeki eski ilkokulunun bahçesinde çadırımızı kurduk.
Bu yorucu günden çıkardığımız ana fikir: su mühim arkadaş