Rota: Kabak – Alınca
Süre: 3.5 saat
Zorluk : zor
Nedendir henüz çözemedik ama sabahları güneş tepeye çıkmadan yola düşemiyoruz; yürüyüşte yeniyiz, azıcık tembeliz, çadırı toplamak birazcık zamanımızı alıyor ama bir de bugüne özel Hasan’ın kameraya şarj yapmasının da etkisi var tabi. Evet zihni sinir iş başında 😉Yürüyüş bizim iştahımızı epey açtı, o yüzden kahvaltının da tadını sonuna kadar çıkarıyoruz. Kabak’tan ayrılırken, yol boyunca sık sık karşılaşacağımız ve zamanla gözümüzün arayacağı 3 Alman yürüyüşçü ile ilk kez karşılaştık. Yaş farkımız çok olsa da, Alman disiplininin önemini yüzümüze yol boyunca pek çok kez vurup, bizi geçmeyi başardılar.
Yol oldukça diş başlıyor ve Alıncaya kadar orman içinden ilerliyor, zor ama çok keyifli bir etap. Ormanda karşılaştığımız başka bir turistin bize önerdiği restorana kendimizi attığımızda oldukça aç ve yorgunduk.
Yemeğimizi yeyip güneşin biraz üstümüzdeki etkisini azaltmasını bekledik, kalkarken de Alman yol arkadaşlarımız kapıdan girdi. Mekanın sahibi Özkan işi gücü bırakıp burayı işletmeye başlamış. Bize yolu yürüyenlerden bahsetti, nolucak ülkenin hali sohbetimizi de yapıp yola çıktık. Yolunuz düşerse öneririz Bayram’ın Yeri hem yemekleri hem de sohbetiyle 10 numara e tabi manzarasını da atlamamak lazım.
Biraz yürüdükten sonra Hasan’ın güneş gözlüğünü kaybettiğini fark ettik, herhalde Bayram’ın yerinde bıraktık diye düşünerek Özkan’ı aradık. O da üşenmedi motorla bize gözlük getirdi, ama ne yazık ki Hasan’ınkini değil 😃
Bugünkü hedefimiz Gey köyünde konaklamaktı ama yolda muhteşem bir kamp yeri görünce dayanamadık ve oracığa kamp kurduk. Denize nazır, huzur içinde küçük bir düzlük, tam bize göre. Alınca’dan çok da uzaklaşmadığımız için su temini de zor olmadı – Hasan’ın sayesinde 😊