Rota: Belceğiz – Gavurağılı – Pydnai
Süre: 6 saat
Zorluk: zor
Sabah erkenden kalkıp toparlanıyor ve Halil amcanın bize getirdiği kayısıları ve çay yapan ablanın domateslerini mideye indirip yola çıkıyoruz. Gözleme yapımı henüz başlamadığı için maalesef gözlemeleri yemek nasip olmadı yine. Bugün ki ilk hedefimiz Gavurağılı’ya öğlen varıyoruz ve yemek için Candanın bahçesine gidiyoruz. Muhteşem bir bahçe içinde verdiğimiz uzun molada Alman yol arkadaşlarımız yine bize yetiştiler. Yetiştiler diyorum ama onlar Bel’den geldikleri için bizden önde sayılırlar aslında 🙂
Mekana bakan kadınla uzun uzun sohbet ediyoruz. Biraz yorgunuz ama hayvanların güzelliği ve çeşitliliği neşemizi yerine yetiriyor. Ne yazık ki onlarda bizim kadar aç gibiler, neyse bir şekilde paylaşıyoruz artık yemekleri.
Yemek molasından sonra biraz kaybola kaybola Pydnai’ye vardık. Bu yolla ilgili su işaretine kapılıp vakit harcayanları okumuştum ve buna rağmen biz de dikkatsizlik edip aynı hataya düştük.
Patara’nın bu en batı kısmında hemen bir yer bulduk, çantaları bıraktık ve biraz denize girdik. Bu akşam çadırla uğraşmadığımız için vaktimiz bol geldi, hadi dedik merkeze gidelim. Merkez diye çıktığımız yolu pes edip bir bakkalda sonlandırdık ve geri döndük. Gerçi fena mı oldu biraz yürüdük, idman oldu 🙂 Geri döndüğümüzdeyse bizi kendini sürüngen sanan şapşik bir köpek karşıladı ve keyfimizi yerine getirdi sağ olsun 🙃