Gömbe Yaylası
Yürüyüş sıcak engeliyle son bulunca biz de madem yürüyemiyoruz otobüsle Olimpos’a gidelim birkaç gün deniz tatili yapıp İstanbul’a dönelim diye planladık ama plan da ne ola ki? Olimpos’tayken kankitolarımız bir hafta sonra bize katılmaya karar verince – olleyyyyy- bu sıcaklar da bize fazla geliyor, hadi Gömbe yaylasına çıkıp serinleyelim dedik.
Olimpos’tan Gömbe’ye 4 vesait değiştirerek ulaşıyoruz, yürümekten de zahmetli 🙃 Gömbe’de soğuk suların aktığı bir tesiste oğlak ve alabalığı mideye indirip, Uçarsu’ya çıkmak için yürüyüşe başlıyoruz. Yol uzun deniyor ama artık kendimize güveniyoruz, en kötü yol üstünde bir yere atarız çadırı.
Bir süre sonra bir araç yanımızda duruyor, atlıyoruz bizi evine götürüyor. Evin hanımı Kaş’taymış, ağbi de bahçeye bakmak için gelmiş, kendi yemeğimizi yaparsak evde de kalabileceğimizi ya da bahçeye çadır kurabileceğimizi söylüyor. Bu teklif nasıl geri çevrilir, zaten geziyi güzelleştiren yöre halkıyla vakit geçirmek. İyi ki de kabul etmişiz, rakı eşliğinde melemen yapıyoruz, kavun karpuz peynir ve dolunay manzarası.
Bu gece daha iyi olmaz diye düşünürken ev sahibi hadi diyor Yeşilgöl’e çıkalım, atlıyoruz arabaya. Dolunay ve sarp kayalarla çevrili Yeşilgöl’de eko yapıyoruz.
-hoooooo
-nerdesin
-biz buradayız
-yeşilgöldeyiz
-heeeeeeey
-gelsenize
Ne güzel gece diyerek arabaya biniyoruz ama araba çalışmıyor, denemeler, arabayı yokuş yukarı itip vurdurtmak da işe yaramıyor. Ağbi diyor yarım saatlik yol yürüyelim, 2 saatte dolunay sayesinde yolumuzu bularak eve iniyoruz. Saat artık 4’ü bulduğu için direk yataklara. Sonraki gün kendimize gelmemiz biraz uzun sürüyor ama dün akşama değer 😉. Ev sahibimizin bu akşam Kaş’ta olması gerekiyormuş biz de bundan faydalanıp Çukurbağ’a Dede’ye gidiyoruz.